Haber

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, “deprem bölgesinde kayıp çocuklar” iddialarını yanıtladı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, “deprem bölgesinde kayıp çocuklar” tezleri için, “Kayıp çocuk vakasından söz edebilmemiz için tüm tarama ve kimlik tespitlerinin tamamlanmış olması ve olaya karışan çocukların bulunması gerekiyor. rağmen bulunamadı.” değerlendirmesini yaptı.

TBMM’de gazetecilerin “deprem bölgesinde kayıp çocuklar” iddialarına ilişkin sorularını yanıtlayan Yanık, tüm başvuruları, ihbarları, sağlık kurumlarındaki çocukları, sosyal medya taramalarından elde edilen bilgileri kaydettiklerini ifade etti.

Çocukların değerli bir kısmının sağlık kurumlarında olduğunu düşündüklerini belirten Yanık, hayatını kaybeden çocukların kimlik tespit çalışmalarının sürdüğünü söyledi.

Refakatsiz çocukların kendilerine düşen sorumlulukları olduğunu ve Bakanlık olarak gerekli zemini sağladıklarını vurgulayan Yanık, şöyle devam etti:

“Çocuklar sağlık kurumlarında ise tedavilerinin takibini yapıyoruz, taburcu olurlarsa hızlıca kurumlarımıza götürüyoruz. Bunun dışında şu an kimliği belirlenemeyen, sağlık kurumlarında tedavisine devam eden çocuklarımız var. , ancak kimliği tespit edilemeyen, bunu şu anda tamamlamadığımız ve bu bir süreç olduğu için, kimliği belirsiz çocuklarımızı tespit ettikten ve ailelerinin raporlarını değerlendirdikten sonra, gerçek bir vakanın olduğu diğer tüm ilgili kuruluşlarımızla birlikte söylüyoruz. kaybolma tespit edilirse kolluk kuvvetleri devreye girer. , İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı soruşturma konusu olursa söz konusu olur… Bu nedenle biz de Bakanlık olarak koruma, bakım ve tedaviyi izlemeye devam ediyoruz. Onun dirilişiyle ilgili çalışmaları doğrudan takip ediyoruz.”

Milletin bu konuda çok hassas olduğuna işaret eden Yanık, çocuklar konusunun da kendileri için değerli olduğunu belirtti.

1 Ocak’tan 6 Şubat’a kadar koruyucu aile için 660 civarında başvuru olduğunu, 6 Şubat’tan 28 Şubat’a kadar koruyucu aile için 350 bin civarında başvuru olduğunu anlatan Burning, “Bu, bu milletin çocuklarına sahip çıkmak istediği anlamına geliyor. hassasiyeti tam olarak yanımızda taşıyoruz.” söz konusu.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, şunları söyledi:

“Süreç devam ederken, kimlik tespiti çalışmaları devam ederken, ‘efendim kayıp çocuklar var, organ mafyanın eline geçti…’ Dün çok fiziki ismi olan bir bilim insanı, ‘kadınlara tecavüz edildi’ …’ Bakanlık olarak bize gelen tek bir ihbar yok.Organ mafyasıymış diye gelen tek bir ihbar yok.Hanımlarla durum böyleydi. Bu kadar hassas olduğumuz bir dönemde sanki bir dağınıklık, denetimsizlik, sahiplenmesizlik durumu varmış gibi terörü körükleyip kamuoyuna sunmanın bir anlamı yok, isteyerek yapan arkadaşlarımız var, var. Buradan siyaset üretmeye çalışan kesimler bunun farkındayız.”

Konuyla ilgili her geçen gün açıklamalarda bulunduklarını hatırlatan Yanık, böyle bir ortamda el ele, el ele, ilk günden bu yana söylediklerinin verilmesi gerektiğini de hatırlattı.

“Kamuoyunu manipüle etmeye çalışmak”

Sürekli korku pompalamayı ve halkı kışkırtmayı ne ahlaki, ne insani ne de vicdani bulduklarını belirten Yanık, “Elimizdeki tüm verileri çok şeffaf, çok net bir şekilde her gün hem sosyal medya kanallarımızda hem de programlarda açıklıyoruz. Katılıyorum. Milletimizden sakladığımız hiçbir şey yok. Saklayabileceğimiz hiçbir şey yok.” dedi.

Derya Yanık, dün kimliği belirlenemeyen 83 çocuktan bir kısmının dünkü prestijle halen hastanelerde tedavi altına alındığını, bir kısmının da bakanlık kurumlarına götürülen çocuklar olduğunun altını çizdi.

Muhalefetin siyasi üretim kanalı olarak en hassas ve kolay manipüle edilebilecek bir alanı seçtiğini kaydeden Yanık, çok sıkıntı çektikleri için ilk günlerde böyle bir tartışmaya girmek istemediğini söyledi.

Bakanlık olarak çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini belirten Yanık, “Bu acıyı hepimiz yaşıyoruz. Böyle zamanlarda bu tür siyasi tartışmalara girmekten gerçekten utanıyorum. O yüzden başlarda hiç bu tür tartışmalara girmedim. her gün açıklama yapıyoruz, dönüp duruyorlar ‘bakanlık açıklama yapmıyor, bilgi vermiyor’ diyorlar, buyurun bizim sosyal medya kanallarımız, medya organlarımız burada, kamunun değil. memnuniyetsizlik, takım arkadaşlarının kamuoyunu manipüle etme çabasıdır. Biz en başından beri herkese kapımızı ve kalbimizi açtığımızı söylüyoruz.” sözünü kullandı.

Burns, ihtiyaç sahibi annelerin çocuklarının mecburiyetten Kuran kurslarına bırakıldığı teziyle ilgili kendilerine herhangi bir bilgi ulaşmadığını bildirdi.

narlidere-ajans.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu